Çok
eski zamandan beri tüm okullarda çok sayıda gözlemci, bazı birey tiplerinde
belirli hastalık belirtilerine yönelik, belirli eğilimler fark etmiştir.
Hipokrat tüm doğal hastalıkların başlangıçta konstitüsyonel nitelikte olduğunu
ve daha sonra bölgelerin veya sistemlerin birinde şifa krizi başlatmak için
semptomlar oluşturduğunu öğretir. Hipokrat’dan sonra Paracelsus da şifacıların,
hastalıkları iyileştirmek istiyorsa sorunun köküne geri dönmesini vurgular:
“Menşeini (orijin) anlayıncaya kadar, hiçbir bilgi mükemmel değildir: ve
insanların bütün hastalıkları konstitüsyonundan kaynaklandığı gibi, hastalığını
bilmek istiyorsak konstitüsyonunun bilinmesi gerekir”.
Latince
kök “constituere” den gelen konstitüsyon; İngilizce’de kurmak, oluşturmak, meydana
getirmek, varlık vermek için tayin etmek anlamına geliyor. Oxford sözlük,
bir kişinin canlılık (vitality), sağlık (health) ve dayanıklılık (strenght)
açısından fiziksel durumu. Bir kişinin karakteri. Bir şeyin bileşimi olarak
açıklıyor. (1)
Homeopati de kullanılan,
konstitüsyon ve konstitüsyonel bir homeopatdan diğerine değiştiği gibi, tamamen karşı olanlar da
vardir. Bazı homeopatlar konstitüsyona; kronik hastalık
durumunlarında, kişiliği ve mizacı da dahil olmak üzere, hastanın belirtiler
bütününe karşılık gelen remedi anlamında yaklaşır. Bu kullanımda konstitüsyonel
remedy “o anda ve belirli bir zaman için” ihtiyaç duyulan kronik remedidir.
Bazı homeopatlar ise konstitüsyonu hastanın şahsi tipine uyan tüm fiziksel, duygusal, zihinsel
belirtileri etkileyecek ve iyileştirecek remedi olarak tanımlar. Yaşamı boyunca değişmeyen ve
ihtiyaç duyduğunda verilen bu hayati remedi, kişinin akut hastalık durumunda
bile kullanılabileceğine inanilir.
Konstitüsyon, fiziksel, duygusal, zihinsel düzlemleriyle doğuştan
(innate) gelse de, kişinin o anki akut veya kronik durumu her zaman
konstitüsyonel remediyi gerektirmez. Bir çok homeopat tarafından kabul edilen
bu görüş içerisinde; travmalar, aşılar veya bir olay/süreçden sonra başlayan
hastalıklara bağlı olarak, kişi yasamının farklı dönemlerinde farklı remedilere
ihtiyaç duyabilir. Bu katmanlanma doğuştan gelen konstitüsyonun üzerine soğan
kabuğu gibi yapılanır. Böylece hastaya verilen tedavi edici remedi, gözlemlenen
en son katmana ait olur. Geriye doğru her katman ve her miasmatik durumun
temizlenmesi yapıldıkdan sonra kişinin doğuştan gelen konstitütusyonu görünür
olabilir. (Compton
Burnett, Pierre Schmidt, M.Tyler, Foubister, S.Banerjii, L.Schepper) Örneğin, sempatik, hassas ve dışadönük Phos cocuğunda, babasını
kaybetmesi sonrasında içe dönük ve az konuşan Nat-mur katmanı oluşabilir.
Sonraki asamada, aile icinde fiziksel baskı ve hor görülmeye maruz kalarak,
üstüne de Staph katmanı eklenebilir. (2,3,4)
Çoğu bebek Calcarea carbonica yapısında doğup, daha sonra baska konstitüsyonel
remediler olan Sulphur, Lycopodium, veya Calc-phos a ihtiyaç duyabilir. Paul
Herscu klinik çalişmalarında çocukluk dönemine ait, Calcarea, Lycopodium,
Medorrhinum, Nat-mur, Phosphorus, Pulsatilla, Sulphur ve Tuberculinum olmak
üzere sekiz konstitüsyonel
remediye odaklanmıştır. Herscu’ ye göre bu sekiz remedi pediatrik uygulamada
hemen hemen %80 konstitusyonu kapsar. (5) Dr.Borland da çocuklar üzerinde
yaptığı konstitüsyonel
çalışmaları “Children’s Types” da toplayarak konsebe katkıda bulunmuştur.
Klinik olarak gördüğü en yaygın çocuk türlerini 5 tip olarak sınıflandırır ve
bu türlere göre de remedileri gruplandırır. (6)
Ana rahmine düşme zamanında, kişi Sulphur, Phosphorus, Calcarea,
Calc-phos, Silica, Lycopodium veya Baryta carb olabilir. Bunların çoğu temel fizyolojik sürece dahil
olan minerallerdir. Lycopodium ve diğer birçok polikrest remedilerde yüksek
oranda bir veya daha fazla temel mineral(ler) bulunur. Eğer, gebelik döneminde
gelişmekte olan bebek uterusta herhangi bir travmadan güçlü bir şekilde
etkilenmiş ise, bu katman remedilerin tüm özellikleriyle birlikte doğabilir.
Örneğin, hamile anne duygusal düzleminde bir kalp kırıklığı veya şok yaşamış
ise bebeği keder remedilerinden Ignatia veya Nat-mur ihtiyacı ile doğabilir.
Eğer, ebeveynlerden birinde aktif gonore varsa bu sefer bebek Medorrhinum
olarak doğabilir. Bu durumlarda, edinilen remedinin belirtiler resmi,
"sanki" de hastaya, daha önceden Nat-mur veya Medorr olarak, derin
bir şekilde bebeğe damgalanmıştır.(4) Böylece, çocukların anemnezi alınırken
mutlaka annenin de doğum öncesinden itibaren hikayesi alınmalıdır.
Kent, konstitüsyonal remediye, - akut ve acil durumlarda
kullanılan remedilerden farklı olarak,- hastanın bütününü etkileyen miasmatik
ve kronik hastalıkların tedavisinde ihtiyaç duyulduğunu anlatır. Kronik hastalıklar, organizmanin sadece bir
bölümünü değil, bütününü etkiler. Kent'in terminolojisinde konstitüsyonel
remedi, sadece kronik remedi anlamına gelir. (7)
Vithoulkas
ustalıkla ve zekice açıklamasinda ise: "Konstitüsyonel remedinin anlamını
tam olarak bulmak oldukça zordur veya daha iyisi; O, şu ana kadar birkaç nesil
homeopatı atlatmayı başardı ve gelecekte de bunu yapmaya devam edeceğine
inanıyorum. "Konstitüsyonel" remedi ile ne demek istediğimizi
tanımlamak kolay bir iş değildir ve belki de başarılı bir tedavi için gerekli
olmayan bir görevdir. Konstitüsyonel remediyi hastaya en çok fayda sağlayacak
ana ilaç olarak tanımlayabiliriz” diyor (8)
2500
yıl once Hipokrat, konstitüsyon ve mizaç (temperament) üzerine klinik inceleme
geleneğini getirdi. Gözlem sayesinde en yaygın biyolojik tiplere göre,
hastalarının yatkınlık (predisposition) ve semptomlarını kaydetti. Böylece,
Hippocrates insan mizaçlarını dört majör bölüme ayırdı. Sanguine (optimist,
dışa dönük, müşfik, şefkatli, konuşkan, dikkatsiz, tatminsiz, değişken) daha
çok remedi Phosporus, sonra da Lachesis, Ignatia, Aurum gibidir. Melancholic (üzgün,
sessiz, konuşmayan, dikkatli, endişeli, huzursuz) Nat-mur ve Arsenicum ile
ilişkilidir. Choleric (öfkeli, agresif, kararlı, inatçı,
zorlayıcı, keskin dilli) genellikle Sulphur, Lycopodium, Nux-Vomica ve
Chelidonium’a benzer. Phlegmatic (sakin, ılımlı, yavaş,
diplomatik, pasif, tembel, erteleyen, içedonuk) Calcarea, Baryta carb ile
yakındır.
Bu mizaçlar da Geleneksel Çin Tıbbında ateş
(Fire), su (water), tahta (Wood) ve toprak (Earth) elementlerine karşılık
gelir. Beşinci element Metal ise; dogmatik, kuralcı, rijit, rutin yaşamlı,
sürprizden yoksun, ve kendine zararı olacak derecede kontrollü olarak
tanımlanan homeopatik remedi Kali carbonica ya karşılık gelir. Ancak, çoğu
insan bu dört mizaçdan oluşan bir karışıma sahiptir, hiçbiri kendi saf haliyle
bireylerde bulunmaz. Genelde çoğu insanlarda bir veya iki mizaç baskındır.
(4,9)
Hipokratik mizacı portreler, bazı eski
ustalar tarafından kullanımı onaylanmasa da, çoğu homeopatik ilaç rehberine (Materia
Medica) dahil edildi. Homeopati de Materia Medica Pura'da, Pulsatilla ile
mizacın rolünden ilk önce Hahnemann bahsetti. Bu söylemde, hastanın entelektüel
ve duygusal sapmalarının fiziksel belirtiler kadar önem taşıdığını belirtti.
Hering,
bu Hipokratik mizaçların isimlerini ve hastanın fiziksel tanımlamalarını
genişletti. Proving sırasında hangi konstitüsyonun en karakteristik semptomları
geliştirdiği gözlemlendi. Bu, daha sonra tedavi altındaki hastalarda klinik
teyidlerle birleştirildi. (10)
Repertory of Hering's
Guiding Symptoms of our Materia medica’dan alınan eklemeler, Murphy repertuarının
ikinci baskısında konstitüsyon bölümünde tanıtılır. Bu bölüm Genel (Generals)
başlığı altında tüm genetik (genetic), eğilim (disposition) ve vücut tiplerini
(body types) içerir.
Murphy
Repertory’nın konstitüsyon bölümünde bulunanlar: konstitusyon (constitutions), mizaçlar (temperaments), vücut büyüklüğü (body size), vücut tipi (body type), genel olarak saçlar (hair in general), cilt/ten rengi (complexions), yaş (age), büyüme (growth), cinsiyet (gender),
alışkanlıklar (habits), defekt (defects), miasmalar (miasms), bebekler
(infants), kalıtım (inheritance), çocuklar (children), erkek çocuklar (boys), kız çocuklar (girls), yaşlılar (elderly people), erkekler (men), meslekler (occupations), kadınlar (women), gençler (young people). (11)
Clarke
Repertory Constitution bölümünde; remedilerin, mizaç (temperaments), eğilim
(dispositions), belirli insan tipleri, cinsiyet ve hangi yaşta en çok fayda
sağladığına dair listeler verilmektedir. Belli türde kişi ve konstitüsyonların
şikayet ve koşulları da bulunmaktadır. Clarke Dictionary de ise bunlar
genellikle “Charecteristics” bölümünde verilmiştir. (12)
Günümüz homeopatlarından Dr L. Schepper hastanın konstitüsyonunda
önemli bir yön olan mizaci “duygusal iklim” olarak dikkate alıyor. Ancak konstitüsyonun aksine mizaç; yaşam
içerisinde farklı katmanlar oluşturabilir. Eğer kişi konstitüsyonunda olmayan
bir mizacı tutuyorsa bu remedisinin güçlü bir işaretidir. Örneğin, normalde
hareketli ve dışadönük bir kişiyken, Nat-mur katmanı oluşabilir ve bu katman
kalktığında Phos ortaya çıkabilir. Konstitüsyon gibi mizaç da homeopatide
değişik anlamlarla ifade edilebilir. Bu da bazen karışıklığa sebep olur. Bizim
anlayışımıza göre; hastanın mizacı değişebilir ve remediyle de değiştirebilir.
Örneğin sakin ve yavaş Calc-carb çocugu şiddetli ve ızdıraplı bir ortamda
ebeveynlerinin boşanmasıyla, hırçın ve şiddet yanlısı çocuk haline gelmis ise;
Stramoniun ile tekrar eski mizacı phegmatic Calcera ya dönüşebilir. Uygulamada,
remediyi bulmak icin mizacı değerlendirmek faydalıdır, eğer kişide yaşadığı
durumlardan dolayı bir değişim olduysa. Örnekdeki gibi phlegmatic Cal-carb, sinirli ve agresif haliyle choleric mizaca
büründüyse bu onun geçici mizacıdır. O zaman mizacındakı bu değişikliğe önem
verilerek dikkate alınmalıdır. Eğer tatlı Pulsatilla kızı cinsel tacize
uğramışsa, mizacında geçici bir değişiklik olmasını beklemeliyiz. Tabii ki
doğuştan gelen konstitüsyonu değişmez. Özellikle fiziksel karakteristikleri ör:
saç/göz rengi, kemik ve beden yapısı. Bunlar, insanın yapısındaki hayat boyu
karakterleridir, Hastalığın getirdiği katman karakterlerinden değildir. Symptom
olarak alınmaz. (4)
Hahnemann’in teorisinden ilerleyen
Boenninghausen, “bütüncülük ilkesini”(holistic) ele aldı ve “Genelleme”
(Generalization) fikri ile hastalığı bir bütün olarak; “parçadaki her ifade,
bütünün bir ifadesidir, hiçbir fark yoktur” prensibini koydu. Genelleme fikri
ile hastanin kendine özgü tuhaf ve nadir semptomlarıni birleştirdi.
Boenninghausen da, "kişiliği" (the personality) değerlendirmenin
vazgeçilmez olduğunu belirtir; çünkü hastalığın doğal eğilimi buna dayanır.
Hastanın belirtilerinin karakteristik ölçütünün değerlendirilmesinde; sağlıklı
durumdaki belirtiler, hastalıktan kaynaklanan alışılmadık değişikliklerden daha
az kullanılır. Konstitüsyon ve mizaç üzerindeki bu olumsuz değişiklikler ne
kadar çarpıcı veya nadiren görülürse, remedinin seçilmesinde onlar o kadar
önemlidir. Örneğin, daha önceden neşeli ve iri yapılı bir kişi, ince,
zayıflamış ve bunalmışsa, bu semptomlar o hasta için gariptir. Sessiz, suskun
bir adam, konuşkan, manik ve çılgınlaşırsa, bu semptomlar o hasta için
nadirdir. Dürüst, yumuşak vurgulu ve dindar bir kadın şımarık, yüksek tonlu ve
ateist bir hal alırsa, o hasta için olağandışıdır. Boenninghausen'in repertuarı
konstitusyonel tiplerle ilgili olarak, Carbonitrogenous,
Dyscratic, Hydrogenoid, Lithaemic/acidosis, Neuropathic, Oxygenoid, Psoric,
Sycotic and Syphilitic olmak
üzere dokuz tipden bahsetmektedir.(13)
Hahnemann’dan sonra Alman homeopath Von Grauvogl kronik
hastalıkların nedeninde; organizmanın oluşumunda bulunan maddelerin fazla veya eksik olduğunu gözlemler. Böylece, tüm organizmayı karbon, hidrojen, oksijen ve nitrogen gibi kimyasal
elementlere dayandırır. Hydrogenoid konstitüsyonu Sycosis; Oxygenoid
konstitüsyonu Syphilis ve Carbonitrogenoid konstitüsyonu ise Psora ile
ilişkilendirmektedir. Bunlar da homeopatik ilaç rehberlerinde remedi
açıklamalarında bulunmaktadır. (14)
Yatkınlık ve miasma ile yakından ilişkili
olan Diathesis kavramı da konstitüsyonel bir durumdur. Diathesis
fiziksel ve psikolojik olabileceği kadar doğustan veya sonradan edinilmiş de
olabililir. Diathesis genellikle fiziksel olarak gözlemlenebilen bir
konstitusyonel durumdur, ancak bazı koşullarda erken etkileri duyuların tümünde
fark edilmeyebilir. Homeopatik materia medica'da, özellikle Hering ve Knerr
çalışmalarında, konstitusyonel diathesis hakkında çok miktarda bilgi vardir.(8)
Konstitusyonel
diathesis ile algili başlıklar şunları içerir; Asthmatic konstitution; Bilious
konstitution; Gouty konstitution; Hemorrhagic konstitution; Hysterical
konstitution; Lymphatic konstitution; Paralytic konstitution; Plethoric
konstitution; Rheumatic konstitution; Scrofulous konstitution; Tubercular
konstitution; Venous konstitution; ve onlarin benzer remedileri. Her
konstitusyonel group etkileri de akut ve kronik hastalık belirtilerinin
gelişimini benzersiz bir şekilde ortaya koyar. (15,16)
R.Handley, Hahnemann’ın zamanında “constitution” ve “essence” gibi
kavramların bilinmediğini söylüyor. “O, ilk zamanlarda konstitusyonu, “diathes” ve
“predisposition” olarak bazı hastalık türlerine yatkınlık olarak biliyordu. Bunların yerine de, diathetic teşhisden yola cıkarak, esinlendiği,
scrofulous veya, mesela lymphatic terimlerini kullandı. Bununla birlikte, Hahnemann bu tür
teşhisleri, ilaç yazma unsuru olarak kullandığı görülmüyordu.
Hahnemann,
hastanin remedisini seçerken, sağlık durumu ile uyumlu olan konstitusyonel
belirtileri dikkate almıyordu. Büyük oranda patolojik semptomlara dayanarak
reçete etti ve hastanın fiziki patolojisi de tam olarak hesaba alındı.
Yazılarında, remedilere ilişkin yaptığı arastırmalarda; bugün belirli homeopati
okullarının temel taşı haline gelen, remedi “resmi” ne uyan kişilik
“tiplemeleri”ne reçete yazma fikrine, aslında O, sadece dokunup geçmisti. Bu
vaka dosyalarinda, Hahnemann bugunku anladigimiz anlamda mental reçetelemeyi
kullanmiyordu. O, psikolojik belirtileri bariz bir sekilde belirtiyor ve bunlar
içinde karakteristik olanlarını dikkate aliyordu. Yarim yuzyil sonra, Kent’in
felsefesi ile genişletilen bu psikolojik belirtilere Kent’in takipçileri
tarafinıdan belirgin yer verildi.
Hahnemann'la eş zamanlı ve hemen sonrasının
ilk yıllarında, materia medica'nın yorumu,- Jahr, Boenninghausen, Allen,
Hering, Farrington ve Boericke'nin eserlerinde örneklenen - fiziksel patoloji
ve klinik ayrıntılara odaklanma eğilimindeydi. Daha sonra, hem hasta hem de
remedi etkisinin daha konstitüsyonel ya da karakterolojik algısı yaygınlaştı,
örneğin Kent ve Tyler'ın eserlerinde yer aldı. Son 200 yılda elde edilen, insan
zihin ve duygularının daha sofistike farkındalıkla nasıl kullanılacağının
öğrenilmesiyle, son yıllarda remedi resimlerine geçici olarak daha psikolojik
ve karakterolojik semptomlar oluşturan basarili homeopatlar geldi. Bunlar,
Vithoulkas, Catherine Coulter, Paschero, Candegabe ve Sankaran'ın
çalışmalarında örneklendirilmiştir. Bununla birlikte, şimdi bile, psikolojik
belirtilerin homeopatlar tarafindan kullanımı halen çok gelişmemiş bir
haldedir.
Hahnemann'ın
nispeten patolojik yaklaşımını, zamanın ve dönemin bir fonksiyonu olarak
anlamamız gerekir. İlk başta ilaç yazma alanını psikolojik belirtiler üzerine
açan kişi olduğu halde, gözlemlerinin çoğunda "deneyim ötesi
uzman"dı. Hahnemann, ön plana çıkan belirtinin, bütünü ima ettiğini
varsayarak gestalt reçeteleme yapan bir çalışmacıydı, eğer gövde görürse
hayvanın bir fil olduğunu görüyordu, kaplan değil”. (17)
Hahnemann, Organon of Medicine Aphorism 5 de; hastanın hikayesini alırken
dikkat edilmesi gerekeni vurgular ve bize de konstitusyon
hakkında doğru bir
fikir verir, “ Hekim akut bir hastalığın en muhtemel nedenini bulabilirse ve
kronik bir hastalığın gelişimindeki tüm önemli evreleri tesbit edebilirse bu
durumda bu bilgiler; çoğu zaman kronik bir miasmaya dayanan bu hastalığın altta
yatan esas nedenidir. Bu araştırmalarda özellikle kronik hastalarda hastanın; tanınabilir
fiziksel konstitüsyonu, duygusal/zihinsel
karakterini, mesleğini, yasam tarzını, medeni hali/aile ilişkilerini, yaşını,
cinsel fonksiyonları gibi koşulları dikkate almalıdır”.
Hahnemann, bundan baska daha bir cok yerde,
konstitusyon hakkında faklı bağlamlarda bahseder. 17,30,55,93,122,156,157,219,278,280,337
sayfalarında; miasmatik, fiziksel, gürbüz, sağlam, kişiye has, bedensel gibi
anlamlar içermektedir. (18)
Özet & Sonuc:
Her insan, doğuştan gelen istidat/meyil ve
adaptasyon enerjisi biçiminde kullanabileceği belirli bir yaşam enerjisine
sahiptir. Doğuştan gelen konstitüsyon ve doğal mizacın yanı sıra; herhangi bir
zamanda zihinsel ve fiziksel strese maruz kalma miktarı/süresi, kişinin temel
duyarlılık ve müsaitliğine dayanır. Konstitusyon, mizaç, yatkınlık, yaşam tarzi,
diathesis ve miasmalar üzerine yapılan bir çalışma tam bir vaka analizini
oluşturmaz. Bunların hepsi de kişinin toplam belirtiler ve işaretler bütününden
ayrı şeyler değildir.
Homeopathy bütüncül tedavi biçimidir.
Hahnemann bunu Cinchona'nın sıtma için iyi bir remedi olduğu nedenini öğrenmeye
çalışırken kesfetti. Cinchona’yi kendi üzerinde denedi ve yalnızca sıtma
benzeri belirtiler olan titreme veya ateş etkilerini üretmekle kalmadı, aynı
zamanda bütün duygusu, zihni, tüm varlığını da değiştirdiğini keşfetti ve tüm
organizma üzerinde etki yarattı. Dolayısıyla hastalık, yerel bir şey değildi;
ancak bu, bütüncül bir şeydi. Hahnemann, bütüncül fikrin, kişiselliğin ve
içerideki yaşam enerjisinin, kendine özgü belirtilerle nasıl çalıştığını
kesfetti. Organon 153'te yazmış olduğu şey budur: '....... nadir, tuhaf, garip
belirtiler size remediyi işaret eder, çünkü onlar kişinin iç dinamiğinin tüm
durumunu gösterir.
Hahnemann, doğuştan gelen konstitusyon,
mizaç, yaşam enerjisi, yatkınlık, tekli ve çoklu sebepler, duyarlılık,
enfeksiyon, akut ve kronik miasmalar, fiziksel bedenin doğası ve durumu,
entellektuel karakter, mesleki faktör, toplum ve aile içi ilişkiler, yaşam
tarzı ve alışkanlıklar, yaş faktöru ile cinsellik, objektif ve subjektif
belirtiler, ve ayni zamanda rastlantısal olgular olarak bütünleşmiş ilk
doktordur. Böylece, tam bir vaka alımı kişinin tıbbi hikayesine ait tüm bu
önemli noktaları içermektedir. Hahnemann, remedi seçimi için "tek
göstergenin" gözlemlenebilir semptomların kompleksi (§6) ve eşlik eden
koşulların (§5) olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Homeopatlar, doğuştan gelen konstitüsyonu bastıran katmanlar, etiyoloji, stres, aşılar, enfeksiyon ve diğer karmaşık
hastalık kavramının farkına varmıştır. Böylece, bir çok üstat diğer faktörlerle
beraber, bunları da dikkate alarak tedaviye yaklaşmışlardır. Elbette, o
yıllardan bu güne değişen farklı zihinsel / duygusal stresler, yeme-içme
alıskanlığı, toksik etkiler, radyasyon ve çeşitli hastalık açıklamaları gibi
değişik faktörler devam etmektedir ve günümüz homeopatları tüm bunları göz
önünde tutmaktadır.
Kaynaklar
2-) Foubister D.
“Tutorials on Homeopathy” Beaconsfield Publishers Ltd. England. 2001
3-) S.Banerjii “Post Graduate course on
Constitutional Prescibing and what to do when the well selected remedy fails”
kurs notlari.
4-) DeSchepper L. “Hahnemann Revisited” Full of Life
Publivations” USA. 2001
5-) Herscu P. “The
Homeopathic Treatment of Children“ Berkeley. North Atlantic Books 1991
6-Borland
D.M “Children’s Types” B.Jain Publishers. India. 1971
7-) Kent J.T. “Lectures on Homoeopathic Philosophy” 7th ed.
B.Jain Publishers. India. 2007
8-)
https://www.vithoulkas.com/writings/articles/question-constitutional-remedy
9-) MacRepertory Referance
Works: The Homoeopathic Compendium by David Little Volume II: Repertory
and Case Management:
10-) MacRepertory Referance Works: Repertory
of Hering's Guiding Symptoms of our Materia medica constitutions bolumu.
11-) MacRepertory Referance Works: Murphy’s Nature Materi Medica
12-) MacRepertory Referance Works: Clarke’s Repertory
13-) MacRepertory Referance Works: Boenninghausen's Repertory
14-) Constitutional
Medicine, with special reference to The Three Constitutions of Dr. Von
Grauvogl; J. H. Clarke,
15-) MacRepertory Referance Works: Hering Condensed Materia Medica.
16-) MacRepertory Referance
Works: Knerr’s Repertory
17-) MacRepertory
Referance Works: Rima Handley “In Search Of The Later Hahnemann”
18-) Hahnemann S. “Organon of the Medicine”, Fifth & Sixth ed.
Combined. B.Jain Publishers. 2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder